12/29/2010

2011 Wish List

Yeni yıl geliyo... Yine "oh bu sene bitti" cümleleri her yerlerde... Ne zaman "bu yıl ne güzeldi yaa hiç bitmese keşke" dicez... Durdum durdum ee gelen yıl boşa gelmesin dedim... Dileklerimi blog ağacımın altına kutuladım... Neler yok ki içinde... Eee bir kaç tane gönlümde yatan aslan var onlar gizli kutularda oldukça açarım :)



Kalbimin en derinliklerinde bir dileğim var ki yakınım herkes bilir ondan çok bahsetmicem :)




Uzaklara gitmeye gerek yok İstanbulda da açıldı sevgili Laduree. Şöle rengarenk 10 kutu almak istiyorum içi macaron dolu olan. Zor bir hayal değil ama şuan onu istedim :)



100 lerce ayakkabı almak istiyorum her renginden her çeşidinden hatta özel ayakkabı dolabı istiyorum şu ışıklı çubuk çubuk cam kapaklı olanlarından.



Vintage alış veriş en iyi Berlinde olurmuş. Çılgınlar gibi vintage shop gezmek istiyorum tabi ki Berlinde.



Birde İstanbul planlarım var tabi. ama planlarımın içinde ufak tefek sıcak mı sıcak bir loft evinde oturmak var (şuan hayal aşamasında)



Ve ve Paris... Kitapçılar, sahaflar... Asıl asıl Shakespeare Bookstore ... Oraya gitmek tüm kitaplara dokunmak ve en sevdiklerimi almak istiyorum...


Ona ne diyebilirim ki ... Sadece istiyorum, istiyorum, istiyorummmm



12/24/2010

Glamour Boutique

Glamour Boutique from gizem kızıl on Vimeo.




Director: Gizem Kizil

Model: Ayca Mutluer

Costume: Glamour Boutique

Place: Botanika

Music: Call Me Kat

12/21/2010

Vogue İtalya ve Nil Karaibrahimgil


Nil Karaibrahimgil Vogue İtalia da yer aldı. Fotoğraf Aslı Türker e ait.Yazı ve haberin devamı burada. Ben sadece fotoğrafı göstermek istedim :)



Bryan Boy-Reset


Bundan birkaç yıl önce bloggerlar moda haftalarında defileleri izleyebilmek için ellerinden geleni yapıp ancak birkaç kişilik kontenjan açtırabiliyordu. Ama geçen zaman içinde bu durum oldukça değişti. Artık kişiye özel davetiyeler yollanmakta. Özellikle bir isim var ki bizzat Anna Wintour tarafından defilelere davet edilebilecek kadar dikkat çekiyor. Kendisi; Bryan Boy.

Flipinli Bryan Grey-Yambao blog yazmaya 17 yaşında Malina da ailesi ile birlikte yaşadığı evde başlamış. İlk başta gezi güncesi olarak başlattığı blogunu zamanla moda blogu haline getirmiş. Hatta ilk yazısını tek başına gitti Moskova tatilinde yazmaya başlamış. Çok kısa bir süre içinde günde 5000 izleyici sayısına ulaşmış. Yaklaşık 5 senedir bu işi yapmakta ve şu sıralar izleyici sayısı 1 milyon civarlarında. Artık moda blog u denince ilk akla o geliyor. New York Post olmak üzere birçok büyük isimden en iyi moda blogger ı ödülünü aldı. Marc Jacobs ondan ilham alarak bir çanta tasarladı ve adına da “BB” dedi. Giorgio Armani tasarladığı telefonu herkes den önce ilk ona hediye ediyor. Modayı takip etmek onun için yaşam tarzı ve hatta meslek olmuş. Bütün şehirlerde ki moda haftalarına mutlaka katılıyor. Chanel bir defile organize ettiğinde ilk iş ona davetiye yolluyor. Dergiler favori blogger olarak ona yer veriyorlar.
Blogunda birçok ünlü ve modacı ile yaptığı video röportajlara yer veriyor. Severek yaptığı bu iş aynı zamanda onun geçim kaynağı. Daha çok sponsorlardan ve reklam verenlerden para kazanıyor. Sponsorları arasında Shopbop.com, Alexander Wang, Selfridges.com gibi isimler yer almakta. Ama blog yazmanın para haricinde birsürü ünlü kişiyle tanışma fırsatı sunması en çok hoşuna giden şeylerden biri. Örnek olarak en son Tush magazin kapağında ona yer verdi.Renkli kişiliği kıyafetlerine de yansımakta. Bir defilede rengarenk kazağı ile karşımıza çıkarken bir başka defilede değişik saç tarzı ve abartılı kıyafeti ile karşılaşabileceğimiz kadar şaşırtıcı bir kişilğe sahip Bryan Boy. Ama moda onun için bir kalıba girmek değil. Hatta moda öncüsü olmak gibi bir hedefide yok. İnsan nasıl rahat ediyor ve ne giymek istiyorsa onu giymeli diyor. Ama moda onu çok küçük yaşlarda büyülemiş ve daha uzun süreler daha onun adını duyacağız gibi gözüküyor. Kim bilir daha kaç tasarımcı ondan ilham alarak yeni ürünler tasarlıcak.


Resetmagazine 69. sayı yazım



Tor-ro


Torro bu isim bana bir şey çağırıştırıyor ama ? Hıh tabi ki İspanyolları, sıcaklığı eh hali ile boğa güreşlerini. Evet evet konuma daha da yanaşıyorum şimdi size bir mekan söyleyeceğim. Ah ah İstanbul da yaşayanlar ne şanslısınız siz. Bir yer var ki sangria sını içtikten sonra içinizde ki İspanyol ateşi dışa vuracak. Tapas ını sipariş ettiğinizde onun kardeşi bira nerede diyeceksiniz. Hemde hemen kapı komşunuz asmalımescit de bu mekan. E adı ne die sormayın artık Tor-ro die kaç kere zikretmem gerekiyo. Ah bu arada İspanyol ateşine de gerek yok Karadeniz ateşi de yeter bize diyorsanız özel hamsi tavasını bir deneyin derim :)



Asmalımescit Jurnal No: 10 Tepebaşı-Taksim/İstanbul






12/14/2010

Nike Football Turkiye "Geri Dönüyor"

Nike Football Turkiye "Geri Dönüyor" from Baran Baran on Vimeo.

I've never been a football fan, but I'm a huge Nike fan. My second work for them and my second collaboration with E. Yasin Vural (www.veyasin.com) whose sound design really makes the film breathe.

Agency: Grey Worldwide Istanbul
Director: Baran Baran
Music & Sound Design: E. Yasin Vural



12/12/2010

More with Google

Fashion Show with Google from Robbin Waldemar on Vimeo.


Oyuncak, bebek, kıyafet deyince benim aklıma kağıt bebeklerim geliyor. En sevdiğim şeydi çeşit çeşit kıyafetler kesmek onlara. Pazarları iple çekerdim ki babam ekmek ve gazete yanında getirsin bebeklerimi diye. Ne ekonomik bir çocukmuşum ya :)) Hıh ne diyodum nerden geldim bu konuya? Tamamdır hatırladım... Yukarıda ki video dan ... Google i Japonlara sevdirmek için Wieden Kennedy nin yaptığı bir çalışma... Bayıldım fikre. Özellikle evde uygulanabilirliğine :)



Related Posts with Thumbnails