Aslında çok da alışılmış bir durum değildir , kadın şarkıcının klibinde hemde baş rolü çok güzel bir kadınla paylaşması.Görseliğin önde olduğu bir klip olmuş (Sahne görselliği değil tabi ki rihanna nın ve mankenin görselliği ) ...Ben rockstar yayınlanır bu ara sanıyodum .O da önümüzde ki günlerde çıkar.HA bide İstanbul 3 Hazirana ne kaldı ki diyorum :) Ve sınavlar önce Mika ya şimdi de Rihanna ya gitmeme engel .Hadi bakalım , sen mi büyüksün ben mi ! :))
5/28/2010
5/20/2010
Johnny Depp & Vanessa Paradis
Johnny Depp ve eşi Vanessa , cannes de düzenlenen Chanel partisine katılmışlar.Bu fotoğrafta beni vuran ikisinin bakışı.Karşı tarafta her kim varsa belli ki aynı mesajı veriyolar :) Uzun süreli birlikteliklerinde , aynı tarz ve aynı davranış şekillerine sahip olmaya başladılar , izlediğim kadarıyla.
Etiketler:
Cannes,
Chanel party,
France,
Johnny Depp,
Vanessa Paradis
5/19/2010
Kaptan'ın Yeri
Ankara da yaşayan bizler , yakınlarda deniz olmadığından olsa gerek , pek severiz balıkçıya gidelim , iki duble bir şeyler içelim.İşte böyle bir ihtiyaç anında fellik fellik balıkçı ararken ama her yer önceden rezervasyon ile doldurulmuş iken , kaptanın yeri çıktı karşımıza.Gayet salaşından bir balıkçı , ee bence balıkçı dediğinde salaş olmalı zaten.Şöle hafif hafif de rüzgar eserken , içeriden bağlama mı saz mı tam bilemedim yalan olmasın tıngırdatan abinin sesi gelir. Evet Ankara ,hem iki oda bir salonsun hemde denizin eksik.
National Geographic _ Planetarium
Bu akıl küpü artık odamda.Özellikle ışık kapandı mı keyfime diyecek yok.İronik olan , astronomide okuyo olup , okulunu hiç sevmeyen ama hala yıldızlı ve ışıklı bir şeyler görünce kalbi pır pır atan biri olmam. Ses düğmesine basınca gök cisimlerini de tanıtan planetarium keşke birazda küresel astronomi anlatsa dememe sebep oldu :)
Nese böle işte kısa günün hediyesi *:)
Etiketler:
astronomi,
gezegen,
kılavuz,
national geographic,
planetarium
Charlotte Kuralı
Arkadaşım Ezgi bir yazı yollamış , bende beğenerek size yolluyorum...
Charlotte, Paris'te yaşayan çok güzel bir kızdır. O kadar güzeldir ki,
sarı saçları şelaleler gibi omuzlarından kollarına dökülür.
Boyu upuzun, bacakları upuzundur. Bir reklam ajansında, müşteri
temsilcisi olarak çalışır. İyi para kazanır. Ailesi çok varlıklıdır
hatta. Geçen yaz, Güney Fransa'daki malikánelerini, Brad Pitt-Angelina
Jolie çiftine kiralamışlardı. Hatta, "Geldiğimizde evde,
hizmetlilerden başka kimse olmasın" diye tembihlemelerine rağmen,
Charlotte gidişini muzipçe geciktirmiş ve bu meşhur çiftle tanışmıştı.
Bense Charlotte'u geçen hafta Paris'te tanıdım. Şu ana kadar, fütursuz
bir roman girişi gibi gelişen bu bilgileri almanız, kuralı
sorgulamamanı z açısından önemli.
Paris'te, bir arkadaşım beni Charlotte'un evine davet etti.
Bilirsiniz, insanlar birbirlerinin hayatını merak eder, fark etmeden
ve ettirmeden incelerler. Hatta benim en sevdiğim şeylerden biri,
sokakta, perdeleri sonuna kadar açık evlere ve orada yaşananlara şahit
olmaktır. İnsanın içi, insanlığa ısınır. Dersin ki, "Oh.... Üç aşağı
beş yukarı aynı şeyler işte!" Ben de, böyle gözlerle incelemeye
başladım biraz önce tanıdığım bu güzel Fransız kızın hayatını.
Herkesin evinden yola çıkıp, kendisine varmak mümkün.
Fakat bu evde bir tuhaflık vardı. Her şeyden çok az vardı bu evde..
Gerektiği kadar. Mesela, bir şampuan bir sabun. Küvetin kenarında öyle
yalnız başlarına... (Birbirleriyle uzun zamandır konuşmadıklarına
eminim.) Minnacık bir dolap. İçinde birkaç elbise kazak. Altı yedi
ayakkabı. İki dvd. Beş cd. Ipod. Dört bardak, birkaç tabak. Birkaç
mum. En fazla on tane kitap. Hiç ruj yok! Çantasındaymış. Zaten
lipstick o da... Hayatta bazen, birleştirdiğin kalıpların tamamen dışı
bileşimler olur da, şaşakalırsın ya. Başa dönersin ya. Bir yerde bir
hesaba, olmazsa olmaz diye eklediğin bir kalem birdenbire, tek bir
örnekle, kendini siler ya. Öyle oldu bana. Gözlerindeki silik eyeliner
dışında, süsü de yok bu kızın. Peki bu kız nasıl böyle kız oldu? Nasıl
böyle sade kaldı? Kadın oldu? Dışarıda bu kadar az şeyle, içi çok
oldu? Anlayamadım. Çözemedim. Ona zaten banyosunu gördükten sonra,
"miss simplicity" adını takmıştım hemen. Bayan Sadelik.. Beni şaşırtan
şey, aynı zamanda modellik yapacak kadar güzel ve havalı, aynı zamanda
varlıklı bir kızın bu hayat seçimi. Olağanüstü... Kendi hayatım, arı
kovanı gibi başımda vızıldamaya başladı. Paris sokaklarında beni takip
edip durdu bu arılar. Tek çöp bir şey alamadım. Hep sordum: buna
gerçekten ihtiyacım var mı? Buna benzer, aynı işi gören bir şeyim var
mı?... Koca koca alışveriş merkezleri, bizi kandırmak için
birbirleriyle iddiaya girmiş ahtapotlar gibi gelmeye başladı. Kaçtım,
kaçtım, saklandım. Sahip olduklarımın, yarısından fazlasına ihtiyacım
yoktu. Hayatı ağırlaştıran şey, seçim çokluğu. Az şey kadar güzeli
yok. Gereği yok. Sonumuz belli. Banyoda bütün ürünler, dopdolu
şişelerle birbirlerini köpürtürken, hiç giymediğimiz kazaklar
lüzumsuzca dizilmiş t-shirt'lere dolapta el şakası yaparken, hiç
açılmamış kitaplar kendi kendilerine konuşurken... Biz orada
olmayacağız. Üstelik onlar da, boşu boşuna bizden başka kimsenin
olmamış olacak.
Anladınız değil mi Charlotte kuralını.
Nil Karaibrahimgil
Etiketler:
angelina jolie,
charlotte,
kuralı,
nil karaibrahimgil,
öykü,
yazı
5/15/2010
Üç Kitap
"Kader seni güldürmüyorsa , espiriyi anlayamadın demektir."
"Rüyanın işlevi bizim için sıradışı sosyal durumlar yaratmaktır."
"Acıyarak ya da önemsiz kişisel nedenlerle diğerlerinden ayırdığınız insanlardan küçük düşmanlar yaratmayın.Bunun yerine, önemli konularda anlaşamadığınız ya da temel değerler üzerinde sonuna kadar savaşacağınız kişilerin sizin için " güçlü bir rakip" olacağı bir ortam oluşturmanızı öneririm..."
Bu üç kitabı da aynı anda okumak , bir çok şeyi birleştirmeme yardımcı oluyor.Shantaram la bir öyküyü , hayatın kitabıyla o öyküdeki insanların hareketlerinin bilimsel açıklamasını , 3. kitabımla da olaylara karşı nasıl durulması geretiğini.Okuyun.
Etiketler:
book,
guy kawasaki,
hayatın kitabı,
kitap,
mediacat,
ntv,
rakiplerinizi çıldırtmanın yolları,
Shantaram
5/12/2010
Athena_serseri mayın
Sessiz sessiz geldiler.İnsan dinlerken gözünü kapatıp , eli , kolu nereye gider bakmadan zıplamak istemiyo mu sizce de ?
5/10/2010
Darth Vader Türkiye ye geliyor
Evettt! Dave Prowse ,Türkiye ye geliyor.Jbc yayıncılığın davetlisi olarak , imza günleri düzenlenecek.
İmza Günleri Ve Saatleri :
28 Mayıs 2010 Ankara : Lo&Loud Store @ Tunalı Hilmi Caddesi : 13:30
29 Mayıs 2010 Istanbul : D&R @ Kanyon AVM : 12:00
30 Mayıs 2010 Istanbul : D&R @ Caddebostan Kültür Merkezi : 13:30
28 Mayıs 2010 Ankara : Lo&Loud Store @ Tunalı Hilmi Caddesi : 13:30
29 Mayıs 2010 Istanbul : D&R @ Kanyon AVM : 12:00
30 Mayıs 2010 Istanbul : D&R @ Caddebostan Kültür Merkezi : 13:30
Etiketler:
ankara,
Darth Vader,
Dave Prowse,
gizem kızıl,
imza günü,
Jbc Yayıncılık,
lo loud,
türkiye
5/04/2010
Beyonce Yeni Klip
"Why Don't You Love Me" - Beyoncé from Beyoncé on Vimeo.
Çok eğlenceli olmuş.Yine kendini yenilemiş , düzene uymamış.
Etiketler:
beyonce,
video,
why don't love me
5/02/2010
Gitmek İstiyorum
Ey İstanbul da yaşayanlar , ne şanlısınız siz.Bu sene ki organizasyon bolluğu ve kalitesi , göze , kulağa ,beyne ve tüm hücrelere hitap ediyor.
İşte benim gitmek istediklerim:
Efes Pilsen One Love Fest. ---> " The Ting Tings " http://www.biletix.com/event.htm?id=LLON1
Rihanna konseri ---> http://www.biletix.com/static.htm?page=sp41
Miller Freshtival: Çünkü Mika geliyor.--> http://www.biletix.com/event.htm?id=LLPO1
Etiketler:
efes one love fest,
istanbul,
mika,
Miller Freshtival,
Rihanna,
THE TING TINGS
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)